İngiltere ve Birleşik Krallığın başkenti ve en popüler şehri Londra, dünyanın önde gelen finans, moda, sanat ve eğlence şehirlerinden bir tanesidir. Endüstri devriminin merkezi kabul edilen Londra’nın tarihi Romalılara kadar uzanır. Çok farklı kültürlerden birçok insana ev sahipliği yapan şehir, her sene çok sayıda turisti ağırlar. Londra’yı ister iş, ister tatil için ziyaret ediyor olun, mutlaka kendinize göre bir şeyler mutlaka bulacaksınız.


Şehrin her yerinden tarih fışkırırken aynı zamanda sanat ve tiyatro severler için de sayısız seçenek bulmak mümkündür. Tarihi ve modern aktivitelerle dolu şehir en seçici turistler için bile yüzlerce ilginç aktivite sunar.

Londra Nerededir?

Dünyanın en eski kentlerinden biri olan Londra, İngiltere’nin güneyindedir.

Londra'ya Nasıl Gidilir?

Türkiye’den Londra’ya hemen hemen tüm havayollarının sunduğu seferlerle yaklaşık 4 saatlik bir yolculukla ulaşmak mümkün.

Londra'ya Ne Zaman Gidilir?

Londra’yı ziyaret etmek için en güzel zaman sıcaklığın orta seviyelerde seyrettiği ve şehrin parklarının yeşillenip, çiçeklerin açtığı ilkbahardır. İlkbahar sonundan yaz sonunu kapsayan dönem, turistlerin en çok tercih ettiği dönemdir ve bu dönemde otel ve uçak fiyatları yüksektir. Daha uygun konaklama ve uçuş fiyatlarını sonbahar ve kış aylarında bulacak olsanız da daha serin hava şartları ile karşılaşacağınızı da bilmeniz gerekir. Londra’da Aralık ayı Noel nedeniyle oldukça popülerdir. Bu dönemde hem yerli halk hem de turistlerle dolu kalabalık sokaklar sizi bekler. Seyahatinizi hangi dönemde planlarsanız planlayın, şemsiyenizi yanınıza almayı unutmayın. Londra yıl boyunca sisli ve yağmurlu günleriyle meşhurdur. 

Londra'da Şehir İçi Ulaşım:

Otobüs; Londra otobüsleri hızlı, uygun ve ucuzdur.

Metro; Londra’da dolaşmanın en hızlı ve en kolay yolu metro kullanmaktır.

Docklands Light Railway; modern tipteki vatmansız trenler, şehrin doğu ve güney doğu bölgelerine seferler düzenliyor.

Nehir otobüsü; Londra’nın bir tarafından diğer tarafına geçmek için en iyi yol. Hem trafikten kaçıyorsunuz hem de şehrin büyüleyici manzarasının keyfini sürebiliyorsunuz.

Tren; şehirdeki tren ve yer üstü ulaşım ağı metronun gitmediği yerlere ulaşmak için en ideal alternatif.

Tramvay; Londra’nın güney kısmında Wimbledon, Croydon, Beckenham ve New Addington arasında işleyen tramvayın sürekli seferleri var ve ulaşımı çok rahat. 

Londra'ya seyahat etmeyi mi planlıyorsunuz? Londra tur fiyatlarını buradan karşılaştırın!

Avrupa'nın kült şehri Londra'da görmeden dönmemeniz gereken yerleri sizin için listeledik:

  • British Museum

    British Museum

    Dünyanın en geniş sanat ve tarihi eser koleksiyonuna sahip olan British Museum, 8 milyondan fazla eseri koleksiyonunda bulundur ve neredeyse gelmiş geçmiş bütün dünya medeniyetlerini temsil eder. Üstüne üstlük girişi ücretsiz olan British Museum, hem mimari güzelliği açısından, hem de sergilediği eserler açısından dünyanın en gözde ve en önemli müzelerinden biridir. Rosetta Taşı’ndan Elgin Mermerleri’ne, herkesin favorisi olan Antik Mısır bölümünden ve Lindow Adamı’na, Paskalya Adası heykellerinden antik samuray zırhları ve kılıçlarına kadar sayısız tarihi esere ev sahipliği yapan müzede, herkesin ilgisini çeken bir tarihi eser vardır. Müzenin koleksiyonu o kadar büyük ki, koleksiyonun sadece %1'inin halka açık olduğu ifade ediliyor. Tavsiyemiz, en çok ilginizi çeken galerileri önce gezmeniz ve diğerleri için başka bir gün tekrar gelmeniz yönünde olacaktır. Yoksa hem çok yorulmanız hem de bütün bir gününüzü, belki de daha fazlasını British Museum'da geçirmeniz epey olası.

    devamı için tıklayın
  • Big Ben

    Big Ben

    Londra ve İngiltere denince akla gelen ilk imgelerden biri olan Big Ben, dünyaca ünlü bir çandır. Burada insanların sıkça yaptığı bir hatayı düzeltmek gerekiyor. Big Ben, ne 4 yüzlü saatin ne de kulenin adıdır. Kulenin resmi adı 2012 yılından beri Elizabeth Kulesi iken 4 yüzlü saatin adı da Büyük Westminster Saati'dir. Big Ben ismi, aslen kulenin içinde bulunan ve saat başlarında çalan 5 çandan en büyüğüne verilen isimdir. Çokça yapılan başka bir yanlış da saat kulesinin ayrı bir bina olduğudur. Aslında, saat kulesi İngiliz Parlamentosu'nun bulunduğu Westminster Sarayı'nın bir uzantısıdır. Eski saray 1834 yılında bir yangında yıkılınca yeni saray saat kulesi ile birlikte inşa edilmiştir. Neo-Gotik mimaride inşa edilmiş olan saat kulesi Londra’da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında geliyor. Ancak kötü bir haberimiz var. Kule restorasyona girdiği için, 2021 yılına kadar çanlar çalmayacak; Londra, 4 yıl boyunca 158 yıldır bir parçası olan Big Ben'in melodisinden mahrum kalacak.

    devamı için tıklayın
  • Buckingham Sarayı

    Buckingham Sarayı

    Kraliçe 2. Elizabeth’in ve ondan sonra hükümdar olacak oğlu veya torunlarının resmi evi olan Buckingham Sarayı, yaz aylarında ziyaretçilere açıktır. Kraliçe ve kraliyet ailesi tarafından devlet misafirlerinin ağırlandığı, seremonilerin ve resmi görüşmelerin düzenlendiği sarayın, 19 odasını gezebilirsiniz. Bir kraliyet ailesi tarafından hala aktif olarak kullanılan bir kaç saraydan biri olduğu için dünya tarihinde önemli bir yeri olan Buckingham Sarayı, heybetli avizeler, şamdanlar, Rembrandt ve Rubens’in tablolarının süslediği duvarlarının yanı sıra; nadide İngiliz ve Fransız mobilyalarıyla dekore edilmiş odaları ve kraliyet koleksiyonunun en özel parçaları ile, yaşayan, nefes alan bir tarihi eser. Sarayın hemen yanında kraliyet koleksiyonunun sergilendiği Queen's Gallery ve kraliyet at arabalarının ve atlarının beklediği Royal Mews bulunuyor. Queen's Gallery ve Royal Mews'u birlikte gezmek isterseniz ücreti 19£.

    devamı için tıklayın
  • Westminster Abbey

    Westminster Abbey

    Tarihi, 1. milenyuma, 960 yılına kadar uzanan bir orta çağ kilisesi olan Westminster Abbey, ya da tam adıyla Westminster'daki Aziz Peter Kilisesi, İngiliz tarihindeki en önemli dini yapılardan biridir. Kraliçe'nin başı olduğu İngiltere Kilisesi'nin merkezi olan kilisede, jenerasyonlar boyunca bir çok kraliyet düğünü ve taç giyme töreni gerçekleştirilmiştir. Gotik mimaride inşa edilmiş kilisenin en dikkat çekici özellikleri olan Batı cephesindeki iki devasa kule, yaygın inanışın aksine görece yenidir, 18.yy'da inşa edilmişlerdir. Genellikle çok yoğun olması ve çalışanların hızlı temposuna ayak uyduracak olmanız sebebiyle; turlar kısa sürer. Önceden araştırma yaparak görmek istediklerinizi bilerek gitmeniz gerekebilir.

    devamı için tıklayın
  • Piccadilly Circus

    Piccadilly Circus

    Çoğunlukla New York’un Times meydanına benzetilen Piccadilly Circus Meydanı, beş adet yoğun trafikli yolun birleşme noktası, aynı zamanda Londra karmaşasının da merkezidir. Londra'nın en bilinen heykellerinden olan ve kanatları ve oku ile Eros'a benzetilen Shaftesbury çeşmesinin tam ortasında bulunduğu meydan, sabahları işe giden insanlar, Oxford Caddesi’ne alışverişe gidenler, sabaha kadar gece kulüpleri ve barlara akın edenler ile sürekli hareket halindedir. Turistler ise uzun programlarının arasında çeşmenin etrafında oturup soluklanmayı pek severler.

    devamı için tıklayın
  • Hyde Park & Kensington Bahçeleri

    Hyde Park & Kensington Bahçeleri

    Hyde Park, şehrin karmaşasından kaçmak isteyen ziyaretçiler için mutlaka uğranması gereken bir noktadır. Parkın içindeki yaya ve bisiklet yollarının arasında muhteşem bir çiçek faunası ziyaretçileri bekler. Serpentine Gölü’ndeki kuğuların huzur verici rutinlerini ve tekneleri seyredebilir, hatta kendiniz bir tekne kiralayarak gölde gezintiye çıkabilirsiniz. Prenses Diana’nın anısına yapılan süs havuzunu, tarih boyunca Karl Marx, Vladimir Lenin ve George Orwell gibi birçok tanıdık ismin konuştuğu Konuşma Yeri’ni gezebilirsiniz. Londra Yahudi Soykırımı Anıtı parkın Doğu kesimindedir. Hyde Park gezinizde mutlaka görmeniz gerekenlerden bir diğeri ise modern heykelciliğin babalarından Jacob Epstein'in de aralarında bulunduğu ünlü heykeltıraşların birbirinden muazzam güzellikte heykelleridir.

    devamı için tıklayın
  • Ulusal Galeri (National Gallery)

    Ulusal Galeri (National Gallery)

    Trafalgar Meydanı'nda bulunan Londra Ulusal Galerisi, labirent şeklinde bir iç mimariye sahiptir. İnanılmaz büyüklükteki bu galeride yönünüzü bulabilmek için, renk kodları ile hazırlanmış haritaları kullanmanız gerekir. Galeri, İtalyan rönesansının başyapıtları ve Fransız empresyonist eserlerin de aralarında bulunduğu, 13. ve 19. y.y. arası döneme ait batı Avrupa tarzındaki tabloların yanı sıra; Boticelli’nin Venüs ve Mars isimli tablosu, Van Gogh’un Ayçiçekleri tablosu gibi toplamda 2.300 parçadan oluşan muhteşem bir koleksiyona sahiptir.

    devamı için tıklayın
  • Tower Bridge

    Tower Bridge

    Big Ben ve parlamento binasının yanında, Thames Nehri üzerindeki en meşhur köprü olan ve mutlaka görülmesi gereken bir diğer mimari şaheser de Tower Bridge’dir. Her Londra fotoğrafının tartışmasız bir numarası olan 120 yıllık köprü, büyük gemilerin geçişine olanak sağlamak için açılıp kapanan yapıdadır. Köprü üzerindeki manzara ise tam bir bonus niteliğindedir. Pek az kişi bilir ama Tower Bridge aslında iki katlıdır. İki kuleyi yukarıdan birbirine bağlayan iki adet asma yol ücretli de olsa en güzel Thames manzaralarından birini ve muhteşem fotoğraf olasılıkları sunar. Yükseklik korkunuzu yenmek için birebirdir çünkü iki asma yolun da zemini cam kaplıdır; arabalar altınızdan geçer. Kulelerin üst katında bir de dünyadaki en ünlü köprülerin hikayelerinin anlatıldığı bir sergi vardır. Tower Bridge Exhibition ve üst yollara çıkma ücreti £10 ama internetten daha ucuza da alabilirsiniz.

    devamı için tıklayın
  • Tate Modern

    Tate Modern

    Thames Nehri’nin güney kısmında yer alan ve eski bir elektrik üretim santralinde konumlanan Tate Modern, toplamda 4 müzeden oluşan bir grubun parçasıdır. Toplamda 70.000 esere ev sahipliği yapan müze, ulusal İngiliz sanatı koleksiyonundan parçalar içerir ve dünyanın en çok gezilen 6. müzesidir. Dünyanın en büyük modern ve çağdaş sanat müzelerinden biri olan Tate, İngiltere'de modern sanat denince ilk akla gelen müzelerden biridir. Turistlerin de uğrak noktalarından olan müzenin kalıcı sergi bölümleri, diğer ulusal müzeler gibi ücretsizdir lakin geçici sergiler ücretli olabilir. Eserlerin temalara göre gruplandırıldığı müzede Salvador Dali'nin "Narsis'in Başkalaşması" ve Picasso'nun "Ağlayan Kadın'ı" gibi dünyaca ünlü eserleri de görmek mümkündür.

    devamı için tıklayın
  • Tower of London

    Tower of London

    Tarihi neredeyse 1000 yıl öncesine, 11.yy'a dayanan Londra Kulesi, eski bir saray, kale ve hapishane. Günümüzde müze olarak hizmet veren kulenin, donuk dış görüntüsü etkileyici olmasa da, içi çeşitli aktivitelerle dolup taşıyor. 12’si halka açık olmak üzere bir sürü kuleden oluşan Londra Kulesi’nde herkese uygun bir sergi bulmak mümkün. Kraliyet tarihi ile ilgileniyorsanız; kraliyet mücevherleri sergisini gezmeyi ihmal etmeyin. Bu sergide, kraliçenin hala parlamento açılışlarında taktığı kraliyet tacını ve üzerinde dünyanın en büyük renksiz kesilmiş elması bulunan asasını görebilirsiniz. Eğer zamanınız varsa, 16.yy'dan beri kalenin muhafızları olan Yeoman Warders eşliğinde gerçekleştirilen turlara katılabilir ve muhafızlar tarafından anlatılan kulenin kanlı tarihine ve hayaletlerine ait hikayeleri dinleyebilirsiniz.

    devamı için tıklayın

İngiliz Kahvaltısı; düzgün bir kahvaltı her şeyin olduğu bir kahvaltıdır! Siyah pudingden mantarlara, sosisten domuz pastırmasına, fasulyeden yumurta ve domateslere kadar hepsini bir arada bulabileceğiniz bu öğün, kesinlikle atlanmamalıdır.

Fish & Chips:

İngiltere denince; akla gelen ilk yiyecek olan Fish & Chips hemen her restoranın menüsünde ilk sırada yer alır.

Sunday Roast:

Tam bir İngiliz klasiği olan Sunday Roast, genellikle Pazar günleri saat 12.00 – 17.00 arasında herhangi bir saatte yenir. Hindi, dana, kuzu, tavuk ya da domuzdan yapılan bu yemek, yanında patates, gravy sos ve sebzelerle servis edilir.

Eton Mess:

Basit ama son derece lezzetli olan bu tatlı, adını aynı isme sahip ve çok prestijli bir erkek okulundan alır. Parçalanmış mereng, krema ve çileklerden oluşan bu tatlı klasik bir İngiliz tatlısıdır.

Toffee Pudding:

Aslen İskoçya’dan gelen bu tatlı, içinde kuru üzüm ya da hurma olan ve üzerine karamel sosu ve dondurma ile servis edilen ıslak ve süngerimsi bir kektir.

Çay Saati:

Klasik bir İngiliz geleneği olan çay saati, sizin tercih ettiğiniz tür çayın yanında sunulan İngiliz lezzetlerini tatmak için de eşsiz bir fırsattır. Ufak sandviçler, reçel ve kremayla servis edilen küçük ekmekler ve çeşitli hamur işlerinden oluşur. Eğer çay saati yapıyorsanız, yanına bir kadeh şampanya eklemeyi de unutmayın!

Beef Wellington:

Klasik bir İngiliz yemeği olan Beef Wellington, üzerine kaz ciğeri sürülmüş ince biftek dilimlerinin milföy ile kaplanarak pişirilmesiyle hazırlanır.

Londra'da Nerede Yemeli? Nerede İçmeli?

  • Barge House

    Barge House

    Oldukça sıcak atmosferi olan cafe/bar tarzındaki bu restoran, Londralıların kahvaltı yapmaktan hoşlandığı bir yerdir. Geleneksel İngiliz kahvaltısının favori öğelerini ekşi mayalı ekmeğin içinde servis eden ve onlarca çeşit farklı peyniri mutfağında bulunduran Barge House, öğleden sonraları bulabileceğiniz tuzlu biftekli sandviçleriyle de meşhurdur. Restoran, modern mimarisi ve muazzam yemekleriyle yeni ve eşsiz bir Doğu Londra tecrübesi sunuyor

    devamı için tıklayın
  • The Hawksmoor

    The Hawksmoor

    Şehirdeki en iyi et lokantası olan The Hawksmoor, uygun fiyatlarıyla da öne çıkan bir restorandır. Londra'da 6 şubesi bulunan restoran zinciri, tuğladan duvarları ve ahşap panelleriyle maskülen bir tasarıma sahip ve Londralıların uğrak yerlerindendir. Eğer bir akşam kendinizi şımartmak istiyorsanız hoşunuza giden Hawksmoor'u seçin ve bir masa ayırın. Bir et severin pişman olmasına imkan yok. Bir tavsiye istiyorsanız, Avrupa'daki en iyi şatobiryanlardan birini Hawksmoor'da bulabilirsiniz.

    devamı için tıklayın
  • The Shrub & Shutter

    The Shrub & Shutter

    Lezzetli yemekleri ve kokteylleriyle öne çıkan bu restoran, güler yüzlü personeli ve adeta evinizi andıran atmosferiyle çok keyifli bir mekân sunuyor. İster ailenizle, ister arkadaşlarınızla, isterseniz de iş yemekleriniz için uğrayabileceğiniz The Shrub & Shutter; Londra’nın başarılı restoranlarından bir tanesidir.

    devamı için tıklayın
  • Sushisamba

    Sushisamba

    En güzel Londra manzaralarından birisine sahip olan bu mekân; Brezilya, Peru ve Japon mutfaklarının en meşhur ve lezzetli yemeklerini, meşhur kokteyller ve şaraplarla adeta bir ziyafete dönüştürüyor. Biraz pahalı olmakla birlikte, ödediğiniz her kuruşa değeceğini garanti ediyoruz.

    devamı için tıklayın

Londra’da alışverişin kalbi, Oxford Caddesi’dir. 300’den fazla dükkânın bulunduğu caddede, tanınmış modacıların outlet dükkanları ve meşhur markalarını bulmak mümkündür. Efsane dükkân Selfridges, John Lewis ve Debenhams gibi bilindik mağazalar da yine Oxford Caddesi’nde yer alır. Regent Caddesi, orta fiyatlı ürünleri bulabileceğiniz ve aynı zamanda şehrin en eski ve en meşhur dükkanlarının bulunduğu caddedir. Jeremyn Caddesi ise erkek kıyafetleri ile tanınır. Ünlü modacıların ve lüksün merkezi ise Bond Caddesi ve Mayfair’dir. Şehrin en lüks ve elit dükkanları burada bulunur.


Carnaby Caddesi ise, 60’lı yıllarda kültürün ve modanın doğduğu merkezdir. 150’nin üzerinde markayı bulabileceğiniz caddede, aynı zamanda 70’in üzerinde bağımsız restoran ve bar bulunmaktadır. Covent Garden ise, keşfetmeye bayılacağınız ilginç bir yerdir. Çılgın kıyafetlerden kozmetiğe, ayakkabıdan yaratıcı sanata kadar birçok şeyi bir arada bulabileceğiniz bir yer.

Aynı isimli filmle tüm dünyada ün kazanan Notting Hill, ufak ve orijinal dükkanlarla doludur. Eski kıyafetler, nadir antikalar, ilginç hediyelik eşyalar, kitaplar ve organik yiyecekler gibi çok geniş yelpazede çok farklı şeyleri bir arada bulabilirsiniz. Dünyaca ünlü 1.6 km uzunluğundaki Portobello pazarı da burada kurulur.

Londra’nın gece hayatı, oldukça renkli ve çok seçeneklidir. Şehrin hemen her yerinde yüzlerce bar, gece kulübü ve canlı müzik yapan yerler vardır. En popüler yerler; şehir merkezi, Soho ve Covent Garden’dır.

West End bölgesinde ise, ödüllü ve dünyaca meşhur müzikalleri ve oyunları seyredebilirsiniz. Royal Opera House ise, klasik müzik ve baleden hoşlananlar için kaçırılmaması gereken bir durak.

Londra'dan Eğlence & Alışveriş Mekanları:

  • Borough Market

    Borough Market

    Yiyecekler, sizin de hayatınıza farklı bir renk katıyorsa; Londra’nın en meşhur yiyecek pazarına gitmeniz şart. Tüm rüyalarınızı gerçeğe dönüştürecek olan bu pazarda, peynirler, soslar, ekmekler, zeytinler ve taze sebzeler gibi sonsuz seçenekler sizi bekliyor. Alışverişinizi bitirdikten sonra, gününüzü The Rake’de içeceğiniz bir birayla noktalayabilirsiniz.

    devamı için tıklayın
  • Portobello Sokak Pazarı

    Portobello Sokak Pazarı

    1950’li yıllardan beri pazarın gözbebeği olan antika dükkanlarıyla meşhur olan Portobello Sokak Pazarı, ilginç hediyeler bulmak için eşsiz bir yerdir. Tarihi Eclectic Sineması ve lokantası ise, pazar yerinin artılarından.

    devamı için tıklayın
  • Blitz

    Blitz

    Londra’nın en ünlü dükkanları arasında yer alan Blitz, Doğu Londra’nın favori noktalarından bir tanesidir. Eskiden bir depo olan binası olan mağaza, günümüzde dünyanın en büyük klasik kıyafet dükkanlarından birisidir. Blitz, klasik elbiselerden aksesuarlara kadar büyük bir koleksiyonu meraklılarıyla buluşturuyor.

    devamı için tıklayın
  • Alfies Antiques Market

    Alfies Antiques Market

    Londra’nın en büyük kapalı pazarı olan bu antika pazarı, ucuz olmamakla birlikte eğer antikaları seviyorsanız; sizi son derece tatmin edecek bir yerdir. Çatı katında ise, hızlı bir öğle yemeği ya da kahve molası için uğrayabileceğiniz bir de kafeteryası bulunuyor.

    devamı için tıklayın
  • Ministry of Sound

    Ministry of Sound

    Londra'nın en eski ve en köklü kulüplerinden olan ve hatta kendi plak şirketi sayesinde Youtube üzerinden milyonlarca kişiye ulaşmış olan Ministry of Sound, şehirde gece kulübü denince ilk akla gelen mekânlardan biridir. Dünyanın en iyi 100 kulübü listesine her yıl tepeden giren ve harika bir ses sistemi olan kulüp, İngiliz elektronik müziği meraklılarının mabetlerinden biridir. Bu kadar ünlü olması sebebiyle kulübe yıl içinde yüzü aşkın dünyaca ünlü yabancı DJ ve yapımcı da gelir.

    devamı için tıklayın
  • Nightjar

    Nightjar

    Daha klasik bir gece geçirmek istiyorsanız, Nightjar, Londra'nın en sıradışı kokteyl barlarından birisi. 20ler ve 30lar temalı dekorasyonu ve Klasik Jazz ile Swing Jazz çalan grupları, mekânı Londra'nın en ilgi çekici kulüplerinden biri yapıyor. Nightjar'ın asıl numarası ise kesinlikle kokteylleri. Menüde kronolojik olarak sıralanmış 45'den fazla farklı kokteyl fevkalade yetenekli barmenler tarafından hazırlanıyor ve içiminize sunuluyor. Kokteyllerden bazıları adeta bir sanat eseri. Nightjar biraz tuzlu bir mekân ancak sunduğu tecrübe, güelryüzlü çalışanları ve harika Swing melodileri her kuruşu sonuna kadar hak ediyor.

    devamı için tıklayın
  • Singer Tavern

    Singer Tavern

    Adını, yerine kurulduğu eski Singer dikiş makinesi genel merkezinden alan Singer Tavern, Londra'da klasik bir pub tecrübesi ve sıra dışı yerel biralar tatmak isteyenlerin ilk tercihlerinden biri olmalı. Yerlilerin de sıkça tercih ettiği mekân, kendileri ürettikleri yerel biraları, 19.yy Viktoryen mimarisine uygun iç tasarımı ve mekân ne kadar dolu olursa olsun her zaman hızlı servisiyle ünlü. Fiyatlar ortalama, tecrübe ise pek hoş. Londra'da herkesin zevkine göre bir çok pub var ancak Singer Tavern diğerlerinin önüne geçmeyi biliyor.

    devamı için tıklayın

Londra için vize gerekli mi?

Londra’ya gidecek olan TC vatandaşlarının İngiltere vizesi alması gerekmektedir. 

Londra'da havaalanının kent merkezine uzaklığı nedir?

Gatwick Havaalanı, şehir merkezine yaklaşık 50 km uzaklıktadır. Gatwick Express Treni, First Capital Connect Treni, Southern Treni, National Express Otobüsleri ya da taksi ile şehir merkezine ulaşabilirsiniz. Heathrow Havaalanı, şehir merkezine yaklaşık 25 km uzaklıktadır. Heathrow Express Treni, Heathrow Connect Treni, Piccadilly Line metro hattı, National Express Otobüsleri ya da taksi ile şehir merkezine ulaşabilirsiniz. London City Havaalanı, şehir merkezine yaklaşık 15 km uzaklıktadır. Dockland Light Railway Treni ya da taksi ile şehir merkezine ulaşabilirsiniz. Stansted Havaalanı, şehir merkezine yaklaşık 56 km uzaklıktadır. Stansted Ekspres Treni, National Express Otobüsü ya da taksi ile şehir merkezine ulaşabilirsiniz.

Londra ile Türkiye'nin saat farkı nedir?

Londra saati, Türkiye saatinden 3 saat geridedir.

Londra'da hava durumu ve iklim nasıldır?

Yıl boyunca yağışlarla karşılaşabileceğiniz Londra, yazları sıcak; kışları ise donma derecesinin altına düşmemekle beraber soğuk olan bir şehirdir. Temmuz ve Ağustos ayları en güzel havanın olduğu aylar olup, Ağustos en sıcak ayıdır. Ocak ise, en soğuk ay olurken; Aralık en çok yağış alan aydır.

Londra'da hangi para birimi kullanılır?

İngiltere’nin para birimi Sterlin (£) ya da diğer adıyla Büyük Britanya Poundudur(GBP).

Londra'da genel olarak fiyatlar nasıldır?

Londra, dünyadaki en pahalı şehirlerden biridir.


Kahve: 1,00 - 2,00£

Fish&Chips: 13,00£

Hesaplı Akşam Yemeği: 14,00£

Bira: 3,82£

Hesaplı Kahvaltı: 3,52£ – 6,00£

Londra'da restoran & mağazalar kaça kadar açıktır? Hangi günler kapalıdır?

Çoğu dükkân, sabah saat 09.00 ya da 10.00’da açılıp, akşam saat 19.00-20.00 gibi kapanır. Pazar günleri, dükkanlar saat 11.00 civarı açılıp, 16.00’da kapanır ancak küçük dükkanlar Pazar günleri genellikle kapalıdır.

Londra'nın tehlikeli bölgeleri nereleridir?

Westminster bölgesi, Londra’nın en çok suç işlenen bölgesidir. Turistik olarak da çok popüler bir bölge olan Westminster’da dikkatli olmakta fayda var. Islington, Hackney, Lambeth, Southwark, Camden ve Newham yine Londra’nın suç oranı yüksek bölgelerindendir.

Londra'yı gezmek için kaç gün gerekir?

Londra’yı gezmek için tatilinizi en az 1 hafta olarak ayarlamalısınız.

Londra için önemli tarihler nelerdir?

Londra Moda Haftası: Şubat ve Eylül ayları


St. Patrick Günü: 17 Mart

Londra Şehir Festivali: 20 Haziran – 8 Temmuz

Wireless Festivali: Temmuz Ayı

Notting Hill Karnavalı: Ağustos Ayı

Thames Festivali: Eylül Ayı

Londra Film Festivali: Ekim Ayı

Bonfire Gecesi: 5 Kasım

Londra’ya gitmeden önce mutlaka bilmeniz gereken 9 şey:

1. Oldukça güvenli bir şehir olmakla beraber, herhangi bir büyük şehirde alacağınız önlemleri Londra’da da almanız gerekir.


2. Şehir içi ulaşım araçlarının hepsinde kullanılan Oyster kartı almayı unutmayın. Kartları, şehrin her yerinden satın alabilirsiniz.

3. Para bozdurmak için postaneye gitmeniz gerekli.

4. Perşembe geceleri, adeta Cumartesi gecesi gibi şehrin çok canlı olduğu gecelerdir ve dışarı çıkmak için en uygun gecelerden birisidir.

5. Londra’da bahşiş bırakmak zorunlu değildir; birçok yerde zaten servis bedeli faturanıza ilave edilir. Çoğu restoran, faturanıza %12,5 tutarında servis bedeli ilave eder.

6. West End şovlarından birisini seyretmek istiyorsanız, biletlerinizi önceden almanıza gerek yok; gideceğiniz gün de rahatlıkla temin edebilirsiniz.

7. Londra’da trafik sol taraftan akar, dikkat edin!

8. Londra’da musluk suyunu içebilirsiniz, son derece temizdir.

9. Prizler 3 girişlidir ve yanınızda adaptör götürmeniz gerekir.