Avrupa’nın "çok kültürlü" ülkelerinden biri olan İspanya’nın, tarihi boyunca yaşadığı işgaller ve tanık olduğu savaşlar onu şimdi sahip olduğu değerlere kavuşturmuş. Coğrafi olarak, Avrupa kıtasında olan ülkenin topraklarından geçen Arap, Yahudi ve Hristiyan kültürlerinin yarattığı mistik kombinasyon, mimari farklılık ve üstün nitelikli mutfak, İspanya’yı diğer Avrupa ülkelerinden farklı bir yere taşıyor.

İspanya, dünyaca ünlü kaşiflerin, mimarların, ressamların, efsanevi futbol takımlarının, ateşli taraftarların ülkesidir. İspanya’da; Akdeniz’e kıyısı olan şehirlerin doğal güzelliklerini, buram buram Orta çağ ve mistisizm kokan Güney İspanya şehirlerini, danslarıyla İspanya’ya değer katan Çingene kasabalarını, damakları şenlendiren sokak lezzetlerini mutlaka denemelisiniz.

Diğer yandan; Michelin yıldızlı restoranlara uzanan gastronomi çeşitliliğiyle, bütün duyularınızla yaşayabileceğiniz bir kültürü ve tarihi sindirmek adına her türlü fırsatı yakalayabileceğiniz bir ülke İspanya.

İspanya Nerededir?

İspanya; Akdeniz’e, Atlantik Okyanusu’na ve Cebelitarık Boğazı’na kıyısı olan bir Güneybatı Avrupa ülkesidir.

İspanya'ya Nasıl Gidilir?

Türk Hava Yolları, Pegasus ve Air Europa ile organize edilen direkt uçuşlarla İspanya’nın büyük şehirlerine ulaşabilirsiniz. Bunun yanı sıra, diğer Avrupa hava yolu firmalarının düzenlediği bağlantılı uçuşları da tercih edebilirsiniz.

İspanya'ya Ne zaman Gidilir?

İspanya; hem deniz tatili, hem kültür turu, hem de gastronomi seyahatleri için çok cezbedici alternatifler sunan bir ülkedir. Deniz tatili için İspanya’yı tercih ediyorsanız; Mayıs-Eylül arası; kültür turu veya gastronomi keşifleri için seyahat planlıyorsanız; Kuzey İspanya için Mart-Kasım, Güney İspanya için Eylül-Haziran arası en uygun zamanlar olacaktır.

İspanya'ya seyahat etmeyi mi planlıyorsunuz? İspanya tur fiyatlarını buradan karşılaştırın!

Farklı kültürlerin harmanlandığı İspanya'da, büyülenmemek elde değil. Bu heyecan verici ve renkli Avrupa ülkesindeki önemli merkezleri sizin için listeledik.

  • Madrid

    Madrid

    İspanya’nın en büyük şehri olan Madrid, aynı zamanda ülkenin başkentidir. Şehrin her daim hareketli meydanları; Puerto del Dol, Plaza de Cibeles ve Plaza Mayor’dur. En renkli ve turistik caddesi Gran Via’dır. Turistlerin de, yerellerin de favorisi olan sokak marketleri, katedralleri, sarayları, sanat galerileriyle; Avrupa’nın en keyifli ve hareketli başkentlerinden birisidir. Leziz Madrid Mutfağı ile şehrin kendi kültürel zenginlikleri birleştiğinde, her anlamda tadına doyulmayacak bir seyahat sizleri bekliyor denebilir.

    devamı için tıklayın
  • Barselona

    Barselona

    İspanya’nın ikinci en büyük şehri olan Barselona, Katalan Özerk Bölgesi’nin de başkentidir. Şehrin sembolü haline gelen yapıların mimarı Antoni Gaudi, eserleriyle Barselona’nın değerine değer katmıştır. Gaudi’nin eserlerinden, La Sagrada Familia, Park Guell ve Gaudi Evleri turistlerin en çok akın ettiği noktalardır. Bir dönem Barselona’da yaşayan Picasso’nun erken dönem eserlerinin sergilendiği Picasso Müzesi de, turistleri çok çeken noktalardan biridir. Gotik mimariyle öne çıkan katedraller, binbir çeşit iştah kabartıcı ürünleriyle La Boqueria, daracık sokakları ve sokak satıcılarıyla Barri Gotik, ziyaretçilerine dolu dolu ve doyum olmayan bir seyahat sunar.

    devamı için tıklayın
  • Valencia

    Valencia

    İspanya’nın üçüncü en büyük şehri olan Valencia, aynı zamanda Valencia Özerk Bölgesi’nin de başkentidir. Tarih boyunca birçok farklı kültüre ev sahipliği yapması sebebiyle ve Akdeniz’e kıyısı olan bir ticaret şehri olmasının da etkisiyle, kültürel açıdan fazlasıyla zenginleşmiş bir şehirdir. Gezilecek yerlerin en başında, ‘tarihi şehir’ unvanına sahip El Carmen gelir. Daracık sokaklarda, dip dibe olan bar, restoran ve butiklerden meydana gelen bölge, Valencia’nın en hareketli ve özgür bölgesi diyebiliriz. Şehrin en değerli yapılarından biri olan Valencia Katedrali, Hristiyanlar şehri fethedene kadar Emeviler tarafından yapılmış olan bir camiymiş. İsa’nın son akşam yemeğinde şarap içtiği kasenin bu katedralde koruma altında olması sebebiyle Valencia Katedrali, Hristiyan alemi için oldukça değerlidir. Katedralin iki yanında bulunan ‘La Plaza de la Reina’ ile ‘La Plaza de la Virgen’ meydanları oldukça merkezi ve hareketli noktalardır.

    devamı için tıklayın
  • Sevilla

    Sevilla

    Endülüs Özerk Bölgesi’nin en büyük şehri, İspanya’nın da en büyük dördüncü şehridir. Antik Romalılar, Müslümanlar, Yahudiler ve son olarak da Hristiyanların hakimiyetinde olan şehir, mimari ve kültürel açıdan da oldukça zengindir. Gösterişli binaları, eski moda sokak lambaları, faytonların gezdiği sokakları ile bambaşka ve büyüleyici bir atmosfere sahiptir. UNESCO Dünya Mirasları Listesi'nde yer alan ve Hristiyan aleminin en büyük Gotik Katedrali olan Sevilla Katedrali, 15. yüzyılda cami olarak tasarlanıp inşa edilmiştir. Giralda Kulesi olarak geçen yapı ise, caminin minaresi olarak tasarlanmıştır. Arap bir hükümdar tarafından 10. yüzyılda inşa edilen Alcazar Sarayı, Sevilla’nın en ikonik yapısıdır. Göz alıcı arabesk mimarisiyle ‘Game of Thrones’ dizisinin 6. sezonunda da set olarak kullanılmıştır.

    devamı için tıklayın
  • Granada

    Granada

    Orta çağda Mağribi Sultanlığına başkentlik yapan Granada, Sierra Nevada dağlarının eteklerine kurulmuş nefes kesen güzellikte bir şehirdir. Bir zamanlar cami olup, Rönesans ile birlikte katedrallere dönüşen yapılarla baharat pazarlarının, kısacası doğuyla batının iç içe geçtiği, mistik bir şehir düşünün. Yüzyıllar boyunca Granada’da hüküm süren Araplardan kalan kültürün parçaları hala ayaktadır. Endülüs’ün en ikonik yapısı olan, UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alan; Elhamra Sarayı, İslam kültürü ve mimarisinin şaheseri olarak gösterilir. 250 yıl boyunca Arap hükümdarların evi olmuş bu yapı, şimdilerde İslam Kültürü Müzesi olarak çok önemli bir yere sahiptir. Eski Arap Kasabası olarak bilinen Albaicin, UNESCO koruması altındaki bir bölgedir. Eski dönemlerde, savunma amacıyla surlarla çevrili olan kasaba, halen daha Arapların yaşadığı antik bir şehirdir. Oryantal dükkanları, restoranları ve şehir manzarasıyla turistler için oldukça çekici bir bölgedir.

    devamı için tıklayın
  • Mayorka

    Mayorka

    Bir Akdeniz adası olan Mayorka, tertemiz denizi, kayalık dağları, yemyeşil yamaçlardan inen falezleriyle göz alıcı bir güzelliktedir. Adanın başkenti Palma de Mallorca, sahip olduğu Catedral de Mallorca (Mayorka Katedrali) ve Castillo de Bellver’in (Bellver Kalesi) kattığı prestijle ile Avrupa şehirleriyle yarışabilecek etkiliyicilikte bir şehirdir. Mükemmel korunmuş bir orta çağ kasabası olan Alcudia; kiliseleri, Rönesans yapıları, doğal parkları, Antik Roma şehriyle ve çağdaş sanat müzeleriyle adanın en keyifli kasabalarındandır. Deniz ve dağların arasına kurulmuş tarihi kasaba Valldemossa, küçük limanı ve plajlarıyla oldukça cezbedicidir. Kasabanın 14. yüzyıldan kalma manastırı Real Cartuja de Valldemossa, dünyaca ünlü sanatçıların en başarılı eserlerini yarattıkları manastır olmasıyla ünlüdür.

    devamı için tıklayın
  • Bilbao

    Bilbao

    İspanya’nın kuzeyinde bulunan şehir, ülkenin geri kalanı gibi kozmopolit bir kültüre ve doğal güzelliklere sahip değildir. Şehri ünlendiren; güzel sanatlardaki yükselişi, müzik festivali ve üstün nitelikli mutfağıdır. Şehri, turistlerin uğrak noktası haline getiren Guggenheim Müzesi, modern mimarinin en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Müzenin açılışıyla birlikte dünyanın birçok yerinden sanatsever, Bilbao’yu gezi rotalarına dahil etmiştir. Şehirde güzel sanatların yükselişini tetikleyen bir diğer nokta da Bilbao Güzel Sanatlar Müzesi’dir. En zengin koleksiyonlara ev sahipliği yapan İspanyol müzelerinden biri olup, Orta çağ sanatından modern sanata kadar farklı farklı koleksiyonlara ev sahipliği yapar.

    devamı için tıklayın

İspanyol Mutfağı, kendine has ve oldukça ünlü bir mutfaktır. Tarih boyunca; Müslüman, Yahudi ve Hristiyan halklarına ev sahipliği yapan bu coğrafyanın yemek kültürü de, o derece çeşitlenmiş ve mükemmeliyete ulaşmıştır. Birçok Michelin yıldızlı restoranı barındıran İspanya’nın bu başarısından, hemen hemen her bölgesi nasibini almıştır. Eğer farklı tatlar denemeye açıksanız; Conill amb Cargols (salyangozlu tavşan eti), Escudella (İspanyol Yahnisi) gibi geleneksel İspanyol Mutfağına ait lezzetleri de deneyebilirsiniz.

Sizin için, İspanya'nın özel tatlarını listeledik:

  • Paella

    Paella

    Ana maddesi pirinç olan, deniz mahsulleri veya tavşan eti gibi etlerle pişirilen, tipik bir İspanyol yemeği olan Paella’nın ana vatanı Valencia’dır. Ama her İspanyol şehrinde bu lezzeti deneme şansınız olacaktır. Ancak Valencia’yı ziyaret edecekseniz, mutlaka denemenizi öneririz.

    devamı için tıklayın
  • Gazpacho

    Gazpacho

    İspanya’nın hemen hemen her yerinde yenilen, aslen bir Endülüs yemeği olan Gazpacho, soğuk içilen ve çiğ sebzelerle yapılan bir çorba türüdür. Genellikle sıcak yaz günlerinde, tazelenmek için tüketilir.

    devamı için tıklayın
  • Albondigas

    Albondigas

    Çok yemek seçenler ve yeni lezzetlere açık olmayanlar için domates soslu ve sarımsaklı İspanyol köfteleri Albondigas, bizim damak tadımıza yakın, lezzetli ve risksiz bir öğün olabilir.

    devamı için tıklayın
  • Tapas

    Tapas

    İspanya’nın yemek kültürünün vazgeçilmez bir parçası olan meze benzeri ufak atıştırmalıkların genel adı olan ‘tapas’ karşınıza ufak tabaklardaki sardalyalar, kıtır kıtır ekmeklerin üzerindeki avokadolu somonlar veya şık kaşıkların üzerindeki bir lokmalık lezzet topları olarak çıkabilir. Geç yenilen İspanyol akşam yemekleri öncesi, açlığınızı bastırmak için atıştıracağınız tapaslar, hayat kurtaracaktır.

    devamı için tıklayın
  • İspanyol Tortillaİspanyol omleti diye de geçen Tortilla'yı, İspanya'da sıkça görebilirsiniz. Patates seviyorsanız, mutlaka deneyin. Hemen her restoranda atıştırmalık olarak karşınıza çıkan patatesli omlet, oldukça doyurucu bir seçenek.

    İspanyol Tortillaİspanyol omleti diye de geçen Tortilla'yı, İspanya'da sıkça görebilirsiniz. Patates seviyorsanız, mutlaka deneyin. Hemen her restoranda atıştırmalık olarak karşınıza çıkan patatesli omlet, oldukça doyurucu bir seçenek.

    devamı için tıklayın
  • Sangria

    Sangria

    Şarap kokteyli olarak tanımlanabilecek Sangria, İspanya'nın geleneksel ve meşhur içkilerinin başında gelir. Meyve aromalı şarap tadı arayanlar için idealdir.

    devamı için tıklayın
  • Churros

    Churros

    Bu kadar lezzetin üzerine bir de tatlı gerek diyorsanız; son dönemlerde ülkemizde de yapılmaya başlanan, derin yağda kızartılan bir hamur tatlısı olan Churros'u mutlaka denemelisiniz.

    devamı için tıklayın
  • Creme Catalan

    Creme Catalan

    Creme Brulee’nin Catalan Mutfağı versiyonu olan Creme Catalan damaklarınızı şenlendirecek.

    devamı için tıklayın

İspanya için vize gerekir mi? İspanya'ya vize nasıl alınır?

İspanya, Avrupa Birliği sınırları içerisinde yer alması sebebiyle; Schengen Vize uygulaması dahilindedir.

İspanya'nın Türkiye ile saat farkı ne kadardır?

İspanya'nın yerel saati, kış saati uygulamasında Türkiye'den 2 saat geride, yaz saati uygulamasında ise 1 saat geridedir.

İspanya'nın hava durumu ve iklimi nasıldır?

İspanya; hem okyanusa, hem de Akdeniz’e kıyısı olmasının yanı sıra, iç kesimlerde karasal iklimin hüküm sürdüğü bölgelere de sahiptir. Okyanusa kıyısı olan bölgelerde, yaz ve kış ılıman geçerken; Akdeniz’e kıyısı olan şehirlerde, kış ayları ılıman, yaz ayları ise oldukça sıcak geçer. Karasal iklimin görüldüğü iç kesimlerde ise kışlar sert, kuzey kısımlarda kar yağışlı, yazlar ise sıcak ve kuraktır.

İspanya'nın para birimi nedir?

İspanya, Avrupa Birliği bölgesinde olduğundan para birimi olarak Euro geçerlidir.

İspanya'da genel olarak fiyatlar nasıldır?

İspanya, farklı özerk topluluklardan oluşan bir ülkedir. Her bölgenin kendi yeme içme kültürü ve ekonomik düzeni vardır. Kısacası bölgeler arası fiyatlar oldukça farklılık gösterebilir.

Ortalama bir restoranda, kişi başı 15-25 Euro civarı ödersiniz.  Yemeğe çok para harcamadan bir tatil geçirmek niyetindeyseniz, ayak üstü leziz tatlar deneyebileceğiniz yemek pazarları, tapas barlar ve büfeler bulabilirsiniz.  Tapas fiyatları, genellikle 2-4 euro arasında değişir. 3-6 euro arasına leziz sandviçler yiyebilirsiniz. Öğle yemeği için, 8-15 euro arası fiks menülü yerler bulabilirsiniz. Birayı 2-5 euro arasına, bir sürahi Sangria’yı 8-16 euro arasına, kahveyi 2-4 euro arasına içebilirsiniz.  Genelde 2 kişilik olan, deniz mahsüllü paella fiyatları da 15-20 Euro arasında değişir.

İspanya’ya gelmişken bir de Michelin yıldızlı restoranda yemek yiyelim derseniz, kişibaşı minimum 200 euroyu gözden çıkarmanız gerekir.

İspanya'da restoran ve mağazalar kaça kadar açıktır? Hangi günler kapalıdır?

Büyük şehirlerde biraz daha esnek olmak kaydıyla; İspanya’nın büyük bir kısmında siesta uygulanır. Özellikle yerel işletmeler ve küçük dükkan sahipleri, iş yerlerini 14.00-17.00 arası kapatıp uzun bir öğlen yemeğine çıkarlar. Akşam üstü tekrar açılan dükkanlar, saat 21.00 civarına kadar açık kalırlar.
Yeme-içme mekanları verdikleri servis doğrultusunda, çalışma saatlerini belirler. Eğer kahvaltı vermeyen bir restoran ise; genelde 13.30 gibi kapılarını açıp, geç yenen akşam yemekleri sebebiyle gece yarısına kadar açık kalırlar. Yerel mağaza ver birçok restoran, Pazar günleri ya hiç açılmaz ya da öğleden sonra açılır.

İspanya'nın önemli şehirlerini gezmek için kaç gün gerekir?

İspanya, kültürel açıdan çok çeşitli, mimari açıdan çok zengin bir ülkedir. Eğer; size sunduğu bütün nimetleri sindirerek gezmek niyetindeyseniz, en az 1 hafta mümkünse 10 gün İspanya’yı yaşarak gezmenize olanak tanıyacaktır.

5 dakikada İspanyolca 10 kelimelik/cümlelik dil rehberi:

Evet - Si (si)
Hayır -  No (no)
Lütfen - Por favor (porfavor)
Merhaba - Hola (Ola)
Teşekkürler - Gracias (Grasyas)
Birşey değil - De nada (denada)
Günaydın - Buenos dias
İyi akşamlar - Buenas Tardes (buenas tardes)
İyi geceler  - Buenas noches (buenas noçes)
İngilizce bilen biri var mı? - Hay alguien que hable Ingles ? (ay algien ke abla Ingles)

İspanya’ya gitmeden önce bilmeniz gereken 8 şey:

1. İspanya’da saat 14.00-17.00 arası uygulanan siestaya göre planlarınızı yapın.
2. Gastronomik deneyimlerinizi arttırmak için, Marcado adıyla anılan mekanlarda bol bol tadım yapın.
3. Müze biletlerini önceden online satın alarak, uzun kuyruklardan kurtulun.
4. İspanya genelinde öğlen yemekleri 14.00 civarı, akşam yemekleri 21.00 ve sonrasında yenir. Öğle veya akşam yemeği fiks fiyatları, genelde bu saat aralıklarında uygulanır.
5. İspanya’nın her özerk bölgesinde farklı bir lehçe konuşulur. Hatta; lehçe demek belki azımsamak bile olabilir. Bazı özerk bölgeler, birbirini anlamakta oldukça zorluk çekerler.
6. İspanya’nın hepsi kendini İspanyol olarak tanımlamaz. Bu sebeple; siz de onların hassasiyetini göz önünde bulundurarak iletişim kurarsanız, keyifli sohbetlerin önünü açmış olursunuz.
7. Ağustos ayı, İspanyol halkının tatile çıktığı dönemdir. Bu sebeple Ağustos ayına planlayacağınız bir seyahatte, birçok işletmenin kapalı olduğunu görebilirsiniz.
8. Eğer İspanya içerisinde trenle seyahat etmeyi düşünüyorsanız, biletlerinizi önceden almanız maddi açıdan kolaylık sağlayacaktır.

Fütüristik mimarisiyle öne çıkan, Turia Nehri kıyısına inşa edilmiş olan Ciudad de las Artes y las Ciencias (Sanat ve Bilim Şehri), 6 ayrı bölümden oluşan bir komplekstir. Bu kompleks; akvaryum, opera evi, gözlem evi, açık hava galerisi, bilim müzesi ve etkinlik alanlarından meydana gelmektedir. Kompleksteki akvaryumun, Avrupa’daki en büyük akvaryum olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.

Boğa güreşlerinin yapıldığı arena olan Plaza de Toros de Valencia, 1859 yılında Roma’nın antik arenası Kolezyum örnek alınarak inşa edilmiştir. İçerisinde, matadorların kullandığı ekipmanların sergilendiği bir müze de bulunmaktadır.

İspanya’nın en büyük kapalı pazarlarından biri olan Mercado Central, Valencia Mutfağı’na dair ciddi anlamda fikir sahibi olmanızı sağlayacaktır. Meşhur İspanyol yemeği olan Paella’nın ana vatanı Valencia’dır, hatta alanı daha da küçültecek olursak, Albufera Gölü yakınlarındaki El Parmar köyüdür. Eğer bu leziz yemeği ana vatanında yemek isterseniz, Valencia’dan 12 km’lik yol gitmeniz gerekmektedir.

Şehir, Müslüman hakimiyetinden Hristiyan hakimiyetine geçtikten sonra bile sarayın restorasyonu ve geliştirme projelerini, yine Arap mimarlar yapmıştır. Mermer kolonları ve ahşap oyma mobilyalarıyla belki de Avrupa’daki en farklı ve en eski saraydır.

Hristiyan ve Müslüman mimarların birlikte çalışarak, 16. yüzyılda inşa ettikleri La Casa de Pilatos’un, Kudüs’teki Pilate’nin Evi’nin bir replikası olduğuna inanılır. Gotik mimari, Müslüman mimarisi ve Rönesans esintilerinin görüldüğü yapı, tipik Endülüs mimarisi özellikleri de taşır. Seramiklerle kaplı avlusu, ahşap oyma detayları, Roman heykelleri ile var olduğu coğrafyanın kültürel çeşitliliğine yakışan bir görünümdedir.

Sevilla’nın en ünlü meydanı olan Plaza Espana, 50.000 m² lik bir alana yayılmıştır. Meydan, Neo-Fas mimarisiyle inşa edilmiş kenarlıklı balkonlarla çevrilimiş olup, üzerinden köprüler geçen kanalı ve çeşmeleriyle daha da etkileyici bir görünüme sahip olmuştur. Dilerseniz, kayık kiralayıp kanalda keyifli bir yolculuk yaparak da devasa meydanı gezebilirsiniz.

Orta çağda bir Yahudi mahallesi olan Barrio Santa Cruz, kaldırım taşları döşenmiş, daracık ve labirent benzeri sokaklarıyla oldukça etkileyici bir bölgedir. Bölgede, daha önce sinagog olarak kullanılan birçok kilise, Yahudi müzesi, kafe ve restoranlarla çevrili meydanlar bulunmaktadır.

Hemen hemen her Arap ülkesinin olduğu üzere, Granada da tarihi bir baharat pazarına sahip. La Alcalceria, daracık sokaklara konumlanmış baharat ve ipek dükkanları ile ziyaretçilerini Avrupa’nın ortasında egzotik bir yolculuğa çıkartıyor.

Arap hükümdarlığının sona erdiği 16. yüzyıldan sonra, katedral ve kilise sayıları artmış; ama bu bölgedeki Hristiyan mimarisi, İslam mimarisinden oldukça etkilenmiş. İspanyollar bu iki kültürün harmanlanmış mimarisine “Mudejar” diyorlar. Özellikle de; sonradan katedrale veya kiliseye çevrilen yapılarda, bu mimarı daha çok hissedilmektedir.

Tamamen Hristiyan Mimarisi ile yapılan Monasterio de la Cartuja, İspanya’daki en abartılı dini bina olarak gösterilir. İspanyol Hristiyanları’nın Araplar üzerindeki zaferi üzerine yaptırılan Cathedral Santa Maria de la Encarnacion, İspanya’daki en iyi Rönesans kilisesi olarak gösterilir. 16. yüzyılda inşa edilen Capilla Real (Kraliyet Şapeli), dönemin Katolik hükümdarlarının mezarlarının ve kraliyet sembollerinin yer aldığı bir yapıdır.

Hristiyanlar ve Araplar’ın dışında çingenelerin de bir dönem vatanı olan Granada’da, eski çingene mahallesi Sacromonte, oldukça ilgi çekici bir diğer turistik bölgedir. Flamenko’nun doğduğu yer olarak bilinen bu bölgede evler, mağralardan oyularak inşa edilmiştir. Sacromonte’de artık çingeneler yaşamasa da, turistik Flamenko gösterileri halen daha devam etmektedir.

Badem, incir ve zeytin bahçeleriyle bezenmiş kasaba Arta, arkeolojik bölgesi; Ses Paísses, mağara sistemi; Cuevas de Artá ve Michelin Yıldızlı restoranı; Restaurante Andreu Genestra ile alternatif seyahat bekletisinde olan gezginlere, tatmin edici bir seyahat vaat ediyor.

Bir Akdeniz adasına gelmişken "deniz keyfinden başkası yalan" diye düşünenlerdenseniz; istemediğiniz kadar kıyı şeridi kasabası seçeneğine sahip olacaksınız. İspanyol Kraliyet Ailesi’nin ve dünyanın her yerinden lüks turizm meraklılarının uğrak yeri Puerto Portals, lüks kafe ve restoranları, şık marinası, stil sahibi butikleri ve moda düşkünü ziyaretçileriyle adanın en sosyetik sahil kasabasıdır.

Plajları, koyları ve falezleriyle göz alan Llucmajor ve Calvia Kıyıları, onlarca farklı plaj sunar. Göz alıcı plajların yanı sıra; dalış noktaları ve su sporlarına uygun koylarıyla deniz tatilinden farklı farklı beklentilere sahip, her zevkten ziyaretçiyi tatmin edecek seçenekler sunmaktadır.

Turkuaz denizi ve beyaz evleriyle çok sevimli bir balıkçı kasabası olan Cala Figuera, sunduğu taze deniz mahsülleri ve bakir deniz kıyısıyla sakin ve huzurlu bir Akdeniz tatili vaat eder.

Şehrin en hareketli noktası olan Casco Viejo, şehrin en eski yerleşim yeridir. Bölgenin ambiyansı, barları ve alternatif dükkanları; hem yerel halkın, hem de turistlerin ilgi odağı olmasını sağlamıştır. Bölgenin en ünlü meydanı, Plaza Nueva ve 15. yüzyıldan kalma Las Siete Calles yani Yedi Cadde, Casco Viejo’nun mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerleridir.

Şehrin dini noktalarından Begona Baziliskası ve Santiago Katedrali mimari şıklığı ve halkın gözündeki değerleri bakımından, ziyaret edilmesi gerekenler listesine girmeyi hak eder.

2006 yılından beri düzenlenen Bilbao Müzik Festivali, Temmuz ayının 1. veya 2. haftasında düzenlenir. Hem yerel hem de dünyaca ünlü şarkıcılara ve gruplara ev sahipliği yapan festival, yıllar boyunca birçok ödüle de kavuşmuştur.